Sivilceli Enes güne klasik bir şekilde başladı. McDonald’sını almayan kahpe annesinin yumurtasını yedikten sonra pubuc oynamak dışında bir işe yaradığını bilmediği kalın kılıklı Huawei telefonunu aldı ve sınıf grubuna “Hayat nasıl gidiyor?” yazan arkadaşına “cu gibi knk :)))))))” yazmayı ihmal etmedi. Ablasının Metallica tişörtünün verdiği havayla babasının 2006 model doblosuna bindikten sonra babası sivilceli Enesi durağa bıraktı. Duraktan otobüse, otobüsten okula vardı.

Istiklal marşı okunuyordu ama Istiklal marşı değil avazı çıktığı kadar bağırdığı sesiyle kızları “etkileme” seansıydı. O sırada kızlar ve erkekler ayrılmıştı, sivilcelerin bazılarını gizleyen kıvırcık kasap berber traşlı saçlarını çevirdi ve kızlara doğru “pubuc” dansı yaptı. Kızların iğrendiğini görmesi onun dopamin seviyesini zirveye çıkarmıştı. Istiklal marşından sonra BİM markalı yeşil çantasını sallaya sallaya sınıfa çıkmaya başladı.

Sınıfı 8-?’ya geldikten sonra sakince çantasını bırakacaktı ki siyah giyinen aynı tip embesil kızlar grubunu görünce fikri değişti ve anında SİUUUUUUU :DDDDDD diye bağırmaya başladı. Ona tip tip bakan kızlara gururla gülümseyip boşluğa omuzlarmış gibi yürümeye devam etti. Kızların o bakışı dopamin seviyesini 2. kere zirveye çıkarmıştı.

Müzik dersi için zil çalmıştı. Müzik dersi ona göre çalan Atatürk şarkısını sesli söylerken SİUUUUUUU diye bağırmaktı. Öğretmen 28383782.kere notaları anlatırken arkadan çatlak bir ses geldi:

“HOCAM NE ZAMAN ŞARKI AÇICAKSINIZ SİUUUUUUU”

Tüm sınıf gülmüştü, tekrardan kızlara attığı o iğrenç bakışı takındı ve yanında oturan sessiz kız alaycı şekilde “hahaha çok komik” dedi. “Sanane istediği zaman açar” diye eklediğinde bağırarak “SAMAN YE SEM YEMİYOSAN BEN KUSAYUM ONU YE” dedi ve yandaki yalaka, saçları sıfır, siyah yuvarlak gözlüklü Talha “UUUUUUU lafı koydu” diye bağırdı.

Sonrasında ise zil çaldı. Zil çalar çalmaz marketten aldığı 7 liralık topunu çıkardı ve “SON GELEN ORTADA CUUU KNK” diye bağırdı. Arkadaşları Enese yetişmişti, tam başlıyacaklardı ki malum kız grubu yeniden geldi. Enes topu sektirmeye başladı, kısa boylu çocuklar onu durdurmaya çalışıyorduki top ayağından kaydı. Çocuklar alıp paslaşma oyununa başladı ama zil çaldı.

Dümdüz geçen bir günden sonra beden dersi başladı, beden öğretmenine yalvarması sonucu aldığı başkanlığı kullanarak sınıfın çete lideri olmasının verdiği yalakalarıyla topu almaya gidiyordu. Topu almıştı, sakince gelip futbola başlayacaktı ki tahmin edin yine ne oldu: Topu alırken voleybol topunu almaya gelen ikinci bir kişi vardı. Embesil kızlar grubundaki sivilceli Enesin hoşlandığı kız geçiyordu, Enes topu yine sektirmeye başladı.

Yalakalarının “Ders biticek, çabuk bitir sektirmeyi!” diyip topu alma çabalarına rağmen onlara kulak asmadı. Kız gidene kadar devam etti ve futbol başladı. Bilerek kızların sahasının yakınlarına yerleşti. Kızlar oyuna başladığında başka bir tür boş tipleme olan, sempatiğim ayağına tüm Melisleri yatıran, kısa boylu kızlarla voleybol oynayan Boranın ondan daha çok kız etkilediğini görünce “SİUUUUUUU!” diye yapıştırdı, ama kimse sormadı: “Siuuu ne?” Sivilceli Enes “Cuu kanka” diyerek cevap verdi. Çocuk cu’nun ne olduğunu sorduğunda “yapıştırdı” cevabı:

“ANAYUN AMCUUUUUU! :DDDDDDD”

Bütün erkekler kahkahaya boğuldu. Sırada futbol için takım seçme faslı vardı. Sivilceli Enes hemen kendini hakanlar hakanı sultanlar sultanı 7 cihadın padişahı sayın Enes ilan etti. Karşıyada favori yalakası Talha’yı attı ve hemen taş kağıt makasa başladı. Yenildiğinde sorun çıkıyor, yeniden istiyordu. Sonunda yenilgisini kabul etti. Talha’dan sonra Enes en iyi olan Egemen’i seçti. Böylece devam etti, Talha iyi adam alınca “Sizde çok güçlü oldunuz yahu!” diyip kendine çekiyor, güçsüzleri ona bırakıyordu.

Maç başlar başlamaz sivilceli Enes topu kızların arasına sürüp “31! 31!” diye bağırırken az da olsa kızları güldürmeyi başardı. Kaleye ulaştı ve son hız bir şut çekti ve gol oldu! Oyun devam etti ve beden dersi bitti.

Sınıfa çıkar çıkmaz kızların arasına dalıp sıralarına çirkin el yazısıyla “31” yazmayı ihmal etmedi. Yine dümdüz dersler sivilceli Enesimizin şaklabanlıkları derken gün bitti, herkes evlerine dağıldı. Sivilceli Enes evde daha çok şaka öğrenmek için Instagram’da gezinirken sıkılıp “pubuc” oynadı, “pubuc” oynarken gözüne birinin nicki çarptıı: Kocaman yazıyla PORÇAYINASLANLARI😤😤😤🇷🇸🇷🇸ANIMELOVERSELEN adında birini gördü.

YouTube’da aratınca karşısına ilerde “Reis-i Burdur” diyip sınıfa yayacağı Erkan çıkmıştı. ama “madafakın” annesi ona yatmasını söylüyordu. Sivilceli Enes ne kadar ısrar etsede annesi Enese sütünü içirip onu arabalı yatağına gönderdi.

Ve böylece basit bir Perşembe günü son buldu.